İnsan zamanla ve mekânla sınırlıdır.
Bunun farkında olduğu için de aklı / kalbi / ruhu ile sonsuzlaşmaya, zamanı ve
mekânı aşmaya çalışır. Aslında onun telaşı, içinde yaşadığı dünyada kalıcı
olmak isteyişinde değil, bir an önce içinde bulunduğu geçicilikten kurtulma
telaşıdır. Ancak bu durumu ölümsüzlük arayışı olarak niteleyip bu dünyayla
muallel kılmaya çalışanlar da yok değildir. İnsan geçiciliği ve sonsuzluğu
evvela kendinde bilir. Bundan dolayı da dünyadaki ameli bu geçicilik ve
sonsuzluk arasında gider gelir. Geçiciliği unuttuğunda sonsuzluğu dünyaya
taşımak isterken, sonsuzluğu unuttuğunda da geçiciliği sonsuzluk yapmaya
çalışır. İnsan kendi yaşadığı zaman dilimini mutlaklaştırmaya meyillidir.
Kendinden öncesi ve sonrası yokmuş gibi yaşar. Sonsuzluk ve geçicilikle ilgili
açmazı da buradan kaynaklanır.